16 Mart 2010 Salı

ESITLIK, OZGURLUK VE KARDESLIK (Baris Ilhan`dan Alintidir)

Şimdi gökyüzünde Saturn-Uranüs karşıtlığını deneyimliyoruz. Bu karşıtlık iki yıllık bir süreye yayılmasına rağmen kesinleştiği tarihler 2 Kasım 2008, 5 Şubat ve 15 Eylül 2009, 26 Nisan ve 26 Temmuz 2010’dur. Astrolojinin bu tür tarihsel döngüleri bariz olaylarla görülseler dahi, içinde yaşarken kavramakta zorlanacağımız, ancak araya mesafe koyarak anlamlandırabileceğimiz değişimleri simgelerler. Karşıt açı iki cismin enerjileri arasındaki kutuplaşmanın zirvesini simgeler. Bu karşıtlık yarattığı zorluklarla farkındalık sağlar ve ilişki açısıdır. Ben-sen veya ben ve ötekidir. Bu öteki bizim ortağımız, eşimiz ya da açıkça bize düşman olduğunu söyleyen kişidir. Karşıtlıkta hüner, düşüncelilik ve bilgelikle dengeyi tutturmaktır. Kişisel açıdan, karşımızdakilerin bizi engellediğini, geciktirdiğini, yolumuzda durduğunu, bize karşı çıktığını veya içsel olarak aslında bu karşıtlığın içimizde olduğunu hissederiz.

Gökyüzünün halkalı gezegeni Satürn’ün enerjisi, kısıtlayarak bir form vermeyi ve inşa edebilmeyi simgeler. Zamanla değerini ispatlamış olanı korur, geleneğe saygı gösterir. Gölge yönüyle giderek muhafazarlaşır, baskıcı ve hapsedici olur.

Uranüs 1781 yılında keşfedilerek güneş sistemimizin bilinen sınırlarını altüst etmiş, bir bakıma bizi bilinenden özgürleştirmiştir. Keşfedildiği dönemde dünyada Fransız İhtilali (1789) ve Kuzey Amerika'daki Bağımsızlık savaşı (1781) yaşanmaktadır. Dolayısıyla Uranüs’ün simgeledikleri özgürlük, eşitlik ve kardeşliktir. Sembolik enerjisi elektrik gibi anidir. Gölge yönüyle anarşiktir.

Uranüs’ün ismini astronom Bode koymuştur. Satürn’ün Jüpiter’in babası oluşu gibi yeni gezegenin de Satürn’ün babası Uranüs olarak isimlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Satun ve Uranüs mitolojide daha sonraki nesillerin babası olan, hayat verici ve yaratıcı yeteneklere sahip iki tanrıdır. Bunların sorunu kendilerini zamanı gelince kibarca emekliye ayıramamaları, yerlerini çocuklarına bırakamamaları, bu nedenle kendi çocuklarını yemeleridir. İkisi de çok inatçıdır.

Uranüs-Satürn gezegenlerinin döngüsü tarihte çeşitli düzenlere ve yöneticilere karşı çıkmak şeklinde görülmüştür. Temaları arasında insan hakları, köylülerin, işçilerin huzursuzluğu, ekonomik krizler, askeri hegemonyaya karşı çıkışlar, genetikte, sağlıkta devrimler, uzay teknolojisi ve nükleer güç bulunur. Temel konuları otorite çatışmaları, eski yapıları yıkmak, yenilemek, yasaları çiğnemek, ani bitişler, özgürlüğün sınırlanması, eski ile yeninin, disiplin ile özgürlüğün çatışması, zincirleri koparmak, beklenmedik krizlerdir.

"Özgür olmak istiyorsanız, bunun bir tane yolu var:komşularınıza da aynı oranda özgürlük tanımak."

Carl Schurz

10 Mart 2010 Çarşamba

MELBORNE`DEN HABER VAR

Melbourne' Sahaj koordinatör seçimi icin yuvalarin kampi kullanılmış. Melbourne oturmuş yogilerinin isimleri kapalı kağıtlara yazılmış ve yuvalar vibrasyon bakarak iki yoginiyi seçmiş. Herkes sonuçtan mutluymuş. Yaratıcılığımızın uyanması ve hep Sahaj hoşluklar yaşamamız dileği ile

BHAGAVAD GITA`DAN

"Şanslı kişiler derin meditasyon aracını kullanır ve kalbinin
Derinliklerine ulaşır. O zaman sevgi okyanusu akarak kalbi doldurur. Sevgi şanslı kişilerin yazgısıdır. Sevginin bolluğu tüm Kaderin-yazgının-hedefidir. Sevginin bolluğu kişiyi sağlam ve yumuşak Yapar. Yanlışta zayıf ,doğruda güçlü kılar. Yaşam sevgi beşiğinde, ümitsiz arayışın yalnızlığından, bereketli doyum ovalarına salınır. Bu Durum geçmişin acılarını ateşe verir, ümit, neşe ve doyum getirir.
Sevgiden doğan erdemle ve ışıkla dolu olalım. Kalbimizdeki sevgi Cenneteki Tanrıdır.Cennetin Tanrısallığı kalbimizde sevgi olarak tezahür eder. İnsanın kalbindeki sevgi,Tanrının yeryüzündeki Mabedidir. Kutsanmış kişiler bu mabedi kalplerinde taşırlar. Eriyen Bir kalpten süzülen sevgi damlacıklarını saymak için, melekler yeryüzüne inerler. Sevgiden doğan erdem ve ışıkla dolu olalım. Bu Tanrının bize verdiği en değerli hediyedir."

Bhagavad Gita

YENI DONEMDE LIDERLIK

Shri Mataji kimi konusmalarinda liderligin aslinda bir mit, bir efsane oldugunu soylemisti ama son donemde tum dunyada gerceklesen gelismeler, bazi insanlarin bu efsanenin yarattigi iluzyona cok fazla kapildigini gosteriyor.

Ocak ayindaki mektuptan sonra bir cok kolektivitede ciddi degisimler oldu. Belcika, Rusya, Ukrayna, Italya vb. ulkeler desteklerini beyan ettiler ve hemen arkasindan Ulusal Konseylerini degistirmeye basladilar. Hali hazirda Hindistan vs gibi bir cok ulkede de nerede ise butun konseyler degistirilmeye ve bu yeni donemin enerjisine uygun konseyler secilmeye basladi.

Daha da guzel tarafi, bir cok yerde bu konseyler atamalar ile degil, kolektivitelerde yapilan demokratik secimlerle gorevlendirilmeye basladilar.

Ozellikle Italya bu secimleri yapisi ile ilgili olarak cok ayrintili kurallar belirlendi ve Shri Mataji`ye sunuldu. Bir kacini ornek olarak vermek istiyorum.

Donusumlu bir koordinatorluk sisteminin belirlenmesi onemlidir. Omur boyu liderlik gibi bir yaklasim dogru degildir. Kolektivitenin tum uyeleri her goreve gelme hakkina sahiptir. Enerjinin yenilenmesi gereklidir. Seffafligin ve farkli elementlerin, yaklasimlarin konseyde temsil edilmesi gerekir. Konsey uyelerinin yenilenmesi deneyimin aktarilmasini ve paylasilmasini saglar.

Italya toplam 32 kisilik bir konsey ongoruyor ve her yil konsey uyelerinin beste birinin degismesini ongoruyor. Boylece her yil 6 uye degismis olacak ve 5 yil sonra eski uyelerden hic birisi konseyde kalmamis olacak. Koordinatorun ise 4 yil da bir secilmesi ongoruluyor ve tabi ki bu secimlerde vibrasyonel farkindalik esas olacak.

Bununla ilgili olarak da ilginc yontemler oneren kolektiviteler var. Mesela 5 zarftan sadece icinde fotograf olan zarfi bulabilen Yogilerin secimlere katilmasi gibi ilginc oneriler var.

Ama bu tabi her yerde cok kolay gerceklesmiyor. Ailenin kararlarina karsi olan liderlerin bulundugu kolektiviteler bu konuda hic bir degisiklik yapilmasini istemiyor ve omur boyu lider kalmak icin ellerinden geleni yapiyorlar. Romanya bu konuda iyi bir ornek. Sertligi ile taninanlar icinde 2. kadin lider olan Mihaela sadece kendisi disindaki diger konsey uyelerin degistirilebilecegini ileri suruyor.

Buna karsin Avusturya gibi ulkelerde ise lider, Shri Mataji`nin gecen yilki ziyareti ile baslayan surecle daha once kalbi kirilarak veya degisik nedenlerle kolektiviteden uzaklasmis eski Sahaja Yogileri de kucaklayan bir yaklasimla yeni bir dinamizm getirdi kolektiviteye. Rusya ve Avusturalya gibi ulkelerde ise kolektivitenin hayranligini kazanmis liderler is basinda halen. Dunya da surup giden bu yenilenmenin, yeni kisilerin, yeni enerjilerin onumuzdeki yillar icin cok, cok onemli olduguna inaniyorum.

Siz ne dersiniz.

4 Mart 2010 Perşembe

ESKI DUNYA KONSEYI

Bildiginiz uzere eski Dunya Konseyi iptal edildi. Ancak hala Shri Mataji ve Ailesinin isteklerine karsi gelenler Konsey hala varligini surduruyormuscasina bir tutum icindeler. Sir C.P`nin cok acikca ifade ettigi uzere konsey tamamen lavh edilmistir ve hic bir yetkisi ve fonksiyonu bulunmamaktadir. Greguar ve arkadaslarinin cabalarina karsi vibrasyonel dikkatimiz ile uyanik olmamizda fayda gorunmektedir. Yillar once oynanan oyun yeniden sahneye konulmaktadir.